SEO, diğer bir ifadeyle milyarca bilginin bulunduğu bir okyanusta bulunabilir olma mücadelesi çetin bir rekabet ortamı oluşturmuş durumda. Stratejilerin havada uçuştuğu bu amansız mücadelede minik detaylar bile büyük önem taşıyor.

Bu noktada WordPress blogumuza yüklediğimiz resim dosyalarının SEO’ya dolaylı yönden etkisi bulunmakta. Minik detayları analiz ederek bir risk haritası çıkaralım.

Bilindiği üzere Google’ın “hız” konusunda bir hassasiyeti var. Öyle ki PageSpeed Insights sayfasında web siteleri için hızlı açılmanın önemli bir avantaj olduğunu vurguluyor ve web sayfalarını hızlandırmak adına bir test aracı sunuyor. Öte yandan normalden daha uzun sürede açılan ağır web sitelerini ziyaret eden kullanıcılar hemen terk etme eğilimi gösterirler ki bu da SEO açısından mühim bir risktir.

Şu halde WordPress blogumuzun hız konusundaki performansının SEO’ya olan etkisi konusunda kafamızda bir şüphe kalmaması gerek. WordPress blogumuza yüklediğimiz resimlerin SEO’ya etkisini de “hız” bağlamında ele alacağız.

Gelişen kamera teknolojisiyle fotoğrafların megapiksel cinsinden değeri oldukça arttı. Bu artış hiç kuşkusuz dosya boyutlarını da ciddi bir şekilde artırmış durumda. Öyle ki 3 megabaytı bulan fotoğraflardan bahsetmek mümkün. Bu tür yüksek çözünürlüklü fotoğrafları WordPress blogumuza yüklediğimizde sayfa açılma sürelerinin ne denli artıp, sitemizin ne denli hantallaşacağını ve bunun SEO’ya vereceği zararı tahmin etmek zor olmasa gerek?

Peki nasıl bir strateji izlemeliyiz, çözüm yolumuz ne olmalı? Sırayla gidelim…

JPG mi PNG mi?

Hiç kuşkusuz JPG/JPEG formatını bu noktada SEO dostu ilan etmek pek de yanlış olmaz. Çünkü JPEG çıktılarda kaliteyi makul ölçüde azaltıp, dosya boyutundan büyük ölçüde tasarruf saplamak mümkün. Örneğin 1,2 megabaytlık doga.png resim dosyası WordPress blogumuzun sayfa yüklenme süresini oldukça artıracakken aynı fotoğrafın jpg formatı 80-100 kilobayt civarında bir boyutta olabilmekte. Bu yüzden düşük boyuttaki jpg formatlı görselleri tercih etmekte fayda var.

Benim web sitem görsel içerik üzerine, ziyaretçimi neden çamur gibi resimlere mahkum edeyim?

şeklinde bir soru sorulması muhtemel. Gayet haklı bir endişe. Fakat buradaki hassas nokta, ziyaretçi ön bir izleme yaparken düşük kaliteli bir resim görmeli detaylı bakmak istediğinde tam çözünürlükteki halini görebilmelidir. Bu sistemi kurabildiğimiz zaman bu riski de aşmış oluruz.

WordPress Blogumdaki Yüksek Boyutlu Resim Dosyalarını Nasıl İyileştirebilirim?

Tüm resim dosyalarını Photoshop yardımıyla tek tek düzenlemek, düzenleme yaptıktan sonra yeniden aynı klasörlere yüklemek… Yazarken bile yoruldum! Neyse ki bu işi bir çırpıda halledebilecek bir Worpdress eklentisi mevcut. WP Smush ile tüm görsellerimizi tek çırpıda optimize edebilmek oldukça zahmetsiz.

YükleQR-Code

Smush – Lazy Load Images, Optimize & Compress Images

Üretici: WPMU DEV

Fiyatı: Ücretsiz

• 
• 
• 
• 

Eklentiyi etkinleştirdikten sonra BULK SMUSH NOW ifadesine tıklamanız yeterli. Tüm resimleri tek tek düzenleyip ne kadar tasarruf sağlandığını size rapor edecek.

WordPress Blogumuza Yükleyeceğimiz Resimler İçin Aklımızda Bulunması Gereken Diğer SEO Stratejileri

• Üzerinde filigran bulunan stok fotoğraflar kullanmayın!
• Görselin sayfa dışına taşmamasına özen gösterin.
• Dışardan (başka URL’den) görsel çağırmayın. İndirip kendi blogunuza yükledikten sonra kullanın.
• IMG_012.jpg gibi cihazın atadığı isimleri asla kullanmayın! Yazdığınız içeriğe göre isimler belirleyin. Örneğin hesap_makinesi_nasil_yapilir.jpg gibi.